
sevmek zamanı / metin erksan

beni gayet kibarca yanında tutmaya çalışıyordu Molly, beni vazgeçirmeye… “bakın, yaşam avrupa’da olduğu gibi burada da akıp gidebiliyor, Ferdinand! birlikte mutsuz olmayız.” Bir yönüyle haklıydı da. “birikimlerimizle yatırım yaparız… kendimize bir ticarethane satın alırız… herkes gibi oluruz…”. bunları vicdani terettütlerimi yatıştırmak için söylüyordu. projeler. ona hak veriyordum. hatta beni yanında tutabilmek için sarf ettiği bunca çabadan ötürü utanıyordum bile. sevmesine seviyordum onu, elbette, ama o marazi takıntımı daha çok seviyordum, o her yerden kaçma arzusunu, bilmem neyin peşinden giderek, salakça bir kibrin etkisiyle olsa gerek, bir nevi üstünlük inancıyla.